Manzaraya bakıp "orada olmak vardı" diyorum..
Aslında orada olmak istememin sebebi ise dünya ekonomisini şekillendiren tüm aktörlerin orada olması.
Şu oturum odalarında kim bilir neler konuşuluyordur? Madem o odalarda yapılan oturumlara katılamıyoruz. Katılanları takip etmekte fayda var
.
Küresel çapta şirket ve ülke liderlerinin biraraya geldiği adeta dünyayı avucunuzun içine alabileceğiniz bir yerden bahsediyorum.
Davos'tan....
İsviçre'nin şirin mi şirin bu küçük kasabası Davos her yıl Dünya Ekonomik Forumu'na (WEF) ev sahipliği yapıyor.
Kısaca bir tarihi kurcaladıktan sonra forumda bu yıl neler konuşulduğunu aktaralım.
|
Kurucu baba: Klaus Schwab |
Klaus Schwab, elinde tuttuğu kitabın adı "Sanayi 4.0", geçen yılki forumun sloganıydı aynı zamanda, sonrasında ise bir yıl bu konu tartışıldı medyada.
Her neyse Schwab, 1971 yılında Avrupa Yönetim Forumu'nu kuruyor. 1987'den bu zamana ise bu isim bugüne kadar gelen ismiyle anılmaya başlıyor:
Dünya Ekonomik Forumu.
Her yıl dünyanın nasıl şekilleneceği soruları işte bu platformda tartışılıyor.
Geçen yılki forumun teması ‘Dördüncü Sanayi Devrimi’ idi. Ancak terör ve mülteci krizi endişesi organik tema olarak karşımıza çıkmıştı. Evet öncelikle dünyanın tartışmasını istedikleri konuları masaya yatırıyorlar ( yani biz gelişmiş ülkeler deli gibi icat çıkarıyoruz;) teknoloji üretiyoruz, siz gelişmekte olanlar bizim ürettiğimiz bu ürünleri kullanıverin işte..
Robotlar üretiyoruz, niye mi? İnsan gücümüz yok. Sizin en büyük silahınız insan kaynağınızdı ama bakın dronelardan ordu kurduk ordu!!! demiyeceklerdi tabii ;) verimlilik diyeceklerdi;100 kişinin yapacağı işi daha iyi yapacak, aksırmayacak, öksürmeyecek, rapor almayacak, tatil yapmayacak yeni üretim girdisi sunuyorlardı... Emek zaten robotlaşmıştı ama bari midesine inecek ekmeği boğazından almasaydınız arkadaş!
Gelelim bu yılki foruma... Şimdi yazmaya yeni başlayınca bu seneki forumu tabiri caizse "alıcı gözüyle" takip etmeye çalıştım. Nasıl takip ettin diye soracak olursanız Davos Zirvesi'nin resmi web adresinden 4 gün boyunca canlı canlı verdiler oturumları
. https://www.weforum.org/events/world-economic-forum-annual-meeting-2017 tıklamamız yetti.
Forumun ana teması
“Responsible Leadership” (Duyarlı ve Sorumlu Liderlik) sanki inceden inceye başta Trump'a sonrasında ise, başta Fransa olmak üzere birçok Avrupa ülkesinde iktidara gelme ihtimali olan ırkçı ve özellikle ekonomide korumacılık politikası izleyecek olan liderlere "gel etme eyleme,duyarlı ol, uçuruma sürükleme, dışlama,kapsayıcı ol, dahil et" mesajını veriyordu.
İlkler önemlidir...
|
Şi Cinping |
Açılış konuşmasını Çin Devlet Başkanı
Şi Cinping'in yapması ise oldukça manidardı.. Cinping korumacılığa hayır derken, ne kadar samimiydi bilinmez ama son yıllarda büyüme hızını kaybeden Çin ekonomisi "açın önümüzü daha hızlı büyüyelim" mesajı veriyordu..
Burada ilginç olan nokta şu, liberalizmin, "bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler" şiarinın doğduğu ülkelerin bugün kendi içlerine kapanma arzularının ortaya çıkıvermesi...
Ve bunu bu foruma ilk kez katılan , sözde komünist Çin'in lideri Cinping'in dilledirmesi.. Öyle ki Şi'nin konuşması Amerikalı siyaset bilimci Henry Kissinger tarafından tarihi öneme sahip bir gelişme olarak nitelendirildi.
|
Theresa May |
Geçen yıl ile bu yıl arasında bariz farklar var. Yani 2016' da kimse Brexit'in olacağına, ya da Trump'ın ABD başkanı olacağına gerçekten inanmamıştı. O yüzden bu seneki forumda en çokta
Theresa May'in nasıl bir konuşma yapacağına dikkat kesildim...
May'i dinlediğinizde illa anlamanıza da gerek yok sadece dinlediğinizde ne kadar iyi bir hatip olduğuna kanaat getirebilirsiniz.
Birleşik Krallık tarihinin 2. kadın başbakanı, İngiltere'nin yeni demir leydisi.. Zirvede yapacağı konuşmaya çok iyi hazırlanmıştı kesin. Zira bunu kullandığı her kelimelerin her bir vurgusunun farklı olmasından bile anlaşılıyordu.
May'in hemen hemen 20 dakika süren konuşması 2017'de nasıl bir Britanya göreceğimizi az çok özetledi: Make Britain Great Again!
"Küreselleşme iyidir candır ama bizim bildiğimiz küreselleşme risk altında ey ahali! Liberalizm, serbest ticaret bunların altı oyulmaya başladı."diyen May bir nevi neden AB'den çıktıklarına da açıklık getiriyordu. Yani bundan sonra neyi ne kadar alacağımıza, neye ne kadar fiyat biçeceğimize biz karar veriyoruz diyordu.
"Yani müteffiklerle ticari ilişkilere devam ama kuralları ben koyarım mantığı"
May, İngiltere'nin yeni endüstriyel stratejisinin daha çok serbest ticaret anlaşmalarına dayalı olacağını, Yeni Zellanda, Avustralya gibi ülkelerle yeni anlaşmalar imzalayacaklarını da belirtti.
Meraklılar için May'in tarihi konuşması https://www.weforum.org/events/world-economic-forum-annual-meeting-2017/sessions/special-address-by-theresa-may-prime-minister-of-the-united-kingdom
Deliliğe Övgü : JACK MA !
|
Bana deli Jack derler,deliyiz ama aptal değil:) |
WEF'in sitesinde gezinirken Jack Ma'nın bir röportajına rastladım.
Kim bu Ma?
Alibaba, Asya'nın en büyük sanal alışveriş platformunun kurucusu, dünyanın en zengin Çinli iş adamlarından biri.
Neden bu adamdan bahsediyorum?
Çünkü geçtiğimiz günlerde kendisinin Trump ziyareti kamuoyunda geniş yankı uyandırmıştı. Malumunuz Çin- ABD arasında ticaret savaşları başlar mı başlamaz mı tartışmalarının arasında bu ziyaret ne alaka şimdi falan gibi görünüyordu. Ammaa her zaman olduğu gibi "money talks" ;)
Ma o röportajda ABD ekonomisi ile ilgili ilginç değerlendirmelerde bulundu. https://www.weforum.org/agenda/2017/01/jack-ma-america-has-wasted-its-wealth?utm_content=buffer05003&utm_medium=social&utm_source=twitter.com&utm_campaign=buffer
Videonun başlığı da ilgi çekiciyi "Ma Trump Tower'ı ziyaret ettiğinde neyi öğrendi?"
"Bence Trump'a biraz zaman vermeliyiz.
O dinlemesini bilen, açık görüşlü biri. Savaş çıkarmak çok kolay fakat
bir savaşı durdurmak en zoru hatta bazen bu imkansız bile olabilir.
Bence ABD-Çin arasında asla ticaret savaşları yaşanmayacak." diyen Ma sanıldığının aksine ticari ilişkilerin 2017 yılı içinde iki ülke içinde iyi olacağının öğrenmişti galiba.
"Ne kadar iyi bir strateji olursa olsun, kendi halkınıza para harcamanız gerekir" diyordu Jack...
Ma'ya göre ABD geçtiğimiz 30 yıl içinde servetini anca savaş yaparak harcamıştı. Bu zaman içinde yapılan 13 savaşa toplamda 14 trilyon dolar yani hemen hemen bir ABD kadar daha para dökülmüştü. ( ABD GSYH'si 18,5 trilyon dolar civarında)
O da küreselleşmenin güzel olduğunu ancak bundan herkesin eşit ölçüde yararlanması gerektiğini söyleyerek korumacılığa karşı duruşunu sergilemiş oldu.
Buarada Çin önümüzdeki 5 yıl içinde denizaşırı ülkelere yaptığı yatırımlardan 750 milyar dolar daha ek gelir elde etmeyi bekliyor ( yani Türkiye'nin GSYH'na yakın bir rakam), hatta bunun Çin'e gelen yatırımları da geçeceği düşünülüyor. Yani Çin büyümeye ve açılmaya devam etmek istiyor;) https://www.weforum.org/events/world-economic-forum-annual-meeting-2017/sessions/overseas-strategies-pivot-to-china
Yine Hindistan ekonomisi ile ilgili yapılan oturumlar dinlemeye değerdi...
Ülke
son zamanlarda yaptığı para takası ile sıkıntılı günler geçirse de bu
Hindistan ekonomisinin 2017'de kötüleşeceği anlamına gelmiyor.
Not:Ekonomisini yolsuzluklardan korumak için 500 ve 1000'lik rupileri piyasadan kaldıran Hindistan başbakanı
Narendra Modi'nin para swapının uygulanmasını açıklaması sonrasında,
dolaşımdaki nakit miktarı Hindistan'da 17,7 trilyon rupiden (260 milyar
dolar) 9,2 trilyona (135 milyar dolar) neredeyse yarıya inmişti. Bunun da Hindistan ekonomisini dara sokacağına inanılıyordu.
Aksine BRICS'in
(Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin, Güney Affica) en güçlü üyesi olan
Hindistan, kırsal alanlardaki tarımsal üretim ve tüketim sayesinde
küresel bir oyuncu olarak yola devam edecek.
2017-18
arasında yüzde 7,5 oranla büyümesi beklenen Hindistan, hala en hızlı
büyüyen G20 ekonomisi. Bunu ben değil OECD, Dünya Bankası raporları
söylüyor. ;)
Dikkatimi çeken konulardan bir tanesi de "Gizlilik alınıp satılabilen lüks bir mal mı olacak?" başlıklı oturumdu.
Bu oturumda genel olarak günümüzde gizliliğin çok az bir şekilde korunduğunun ve siber güvenlik sistemlerini geliştiren ülkelerle, geliştiremeyenler arasında ekonomik gelişme anlamında belirgin bir boşluk oluşacağından bahsedildi.
Oturumda 2025 yılına kadar bilgiye sahip olan ve bunu yöneten ülkelerin dünyada söz sahibi olacağını açık bir şekilde dile getirdi katılımcılar ;) Data oluşturmak ve yönetmek kulağa hoş geliyor;) buyrunuz tıklayabilirsiniz
https://www.weforum.org/events/world-economic-forum-annual-meeting-2017/sessions/what-if-privacy-becomes-a-luxury-good-davos-2017
Vee
Türkiye... "One Minute" olayı ile forum tarihinde unutulmayacak bir yere sahip, her seferinde her platformda İNSANLIK dersi vermeye çalışan, "coğrafya kaderdir" cümlesinin en çok hakkını veren 2016'da başına gelmedik kalmayan caaanııım ülkem...
Keşke, "2025'e kadar insanlığın öldüğü ve zirve yapacağı ülkeler" başlıklı bir oturum yapılsaydı da dünya canlı canlı o oturumu takip etseydi ;)
Buarada,WEF'in search kısmına "Turkey" yazdığımızda karşımıza
“G20 Gündemi: Yeni Büyüme Yolu Planlaması”, “Suriye ve Irak:
Anlaşmazlığı Bitirme” ve Türkiye için özel düzenlenecek “Türkiye
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek'le Sohbet” başlıklı videolar çıkıyor.
Türkiye maalesef gelişmekte olan ülkeler içinde negatif ayrışıyor şu günlerde...
Diğer
ülkeler inovasyon, teknoloji,yazılım, data, robot falan derken özellikle dış yatırımcıların sözüne oldukça itibar ettiği Mehmet Şimşek de realist bir tutumla Türkiye'nin hakkının verilmesi gerektiğini savunuyor.
Yani diğer oturumlarda neler konuşuluyor? Çin ve Hindistan gibi aynı kategoride yer aldığımız ülkeler zirvede parlarken bizim onların gölgesinde kalmamız, Türkiye'nin hak ettiği konum kesinlikle değil :(
https://www.weforum.org/events/world-economic-forum-annual-meeting-2017/sessions/syria-and-iraq-ending-the-conflict
Davos'ta üzerinde durulması gereken daha birçok konu konuşuldu, tartışıldı.
Yazmak istediğim ama yazının makaleye dönmesinden korktuğumdan ele alamadığım başka başlıklar da var.
(IMF Başkanı Christian Lagarde, ABD eski başkan yardımcısı Joe Biden ve Google'ın kurucusu Sergey Brin'in yer aldığı oturumlar da dikkat çekiciydi.)
İlgimi çeken birkaç konu üzerinden sizin de dikkatinizi Davos'a çekmeye çalıştım.
2017' de bu zirveden çıkan başlıklarla ilgili daha çok haber okuyacağız gibi...