7 Mart 2017 Salı

Starbucks'ın İtalya'daki geleceği


Bilenler bilir... Tam bir İtalya aşığıyımdır. Hayatımın (şu ana kadar ki olan kısmında) en güzel anıları tartışmasız İtalya'da erasmus öğrencisi olarak bulunduğum dönemde geçmiştir...

İtalya denilir akla pizza gelir, İtalya denilir akla pasta gelir, İtalya denilir akla tabii ki de espresso gelir.

Gerçi şu günlerde İtalya denilince aklıma adeta uçurumun kenarında duran bankaları geliyor, zira euro bölgesinin Yunanistan'dan sonra en sıkıntılı ülkesi konumunda İtalya... Umarız tez zamanda ekonomileri düzelir...  Çünkü biz severiz İtalya'yı, insanlarını, kültürlerini ve eşsiz yemeklerini...

Onlar olmasaydı mesela İngilizler ya da Amerikalılar gelişim süreçlerini tam anlamıyla tamamlayamazdı heralde:)  Özellikle İngiltere'de yaşayan insanların karnını bir Türkler, bir Hintliler bir de İtalyanlar sayesinde doyuyor diyebilirim.


Neyse gelelim esas meseleye; kahveye...
Hatırlıyorum; İtalya'daki ilk günlerimde arkadaşlara ya nedir bu "İlly" tabelaları her yerde görüyorum diye sormuştum. Onlarda "dünyaya espresso'yu tanıtan şirkettir, İtalya'nın gururudur" diye cevap vermişlerdi.

İşte bu meşhur markanın 2018'de canı biraz sıkılacak gibi gözüküyor.

 Çünkü geçtiğimiz günlerde Amerikan kahve devi Starbucks'ın Ceosu Howard Schultz bir açıklama yaptı. Dedi ki seneye İtalyan pazarına giriyoruz, ilk dükkanı da Milano'da açacağız...

Bu haberi ilk gördüğümde yani sadece haber başlıklarını okuduğumda bile içimden şunu geçirdim: İyi cesaret !

 İtalyanlar özellikle yeme -içme alışkanlıklarında oldukça gelenekselci bir yapıya sahiptir. Hatta bundan 30 yıl önce Mc Donald's fastfood zincirinin İtalyan pazarına girmesi İtalya'da bir "slow food" hareketini başlatmıştı. Bu  hızlı, ayaküstü yemek alışkanlığına fastfood karşı alternatif olarak geleneksel ve yerel yemek ve yeme biçimlerini, yerel ekosistemlerin özelliklerini korumayı teşvik eden hareketti.

Schultz: "Artık hazırız"

Schultz bundan tam 30 yıl önce Milano'ya ilk ayak bastığında etrafındaki kafe-barlardan oldukça etkilenmiş. Öyle ki bugünkü Starbucks vizyonunun kökleri Schultz'un 80'lerde yaptığı o iş gezisine dayanıyormuş. Kahve dükkanlarında çalışan baristaların işçiliğinden tutun,  yaptıkları kahvenin kalitesine,  İtalyanların düzenli olarak yaptıkları bu ritüel ona ilham vermiş.

Nasıl bir ilhamsa bu bugün 76 ülkede 26 bine yakın Starbucks kahve dükkanını tıkır tıkır işletmeye devam ediyor...

Ama iş İtalya'ya gelince şöyle bir durup düşünmek gerekiyor. Zaten Schultz' da "amacımız İtalyanlara kahve nasıl pişiriliri göstermek değil, onlara kahvenin daha farklı şekillerde de servis edilebileceğini göstermek. İtalyanların kahve mirasına büyük bir saygı duyuyoruz ve inanıyorum ki zamanla onların da saygısını kazanacağız" diyerek çekinceli duruşunu gösterdi.

Schultz önceleri İtalyan pazarına girmek için hazır hissetmediklerini ancak şimdi bunun için doğru zaman olduğunu söyleyerek ilk aşamada, Milano'da 10 ila 12  kahve dükkanının açılabileceği sinyallerini de verdi;.tam olarak bir rakam belirlemediklerini de ekledi.

Starbucks'ın İtalya'ya gelişi nasıl karşılanır?

İşte bu sorunun yanıtı yaş gruplarına göre değişiyor. Tıpki Brexit tartışmalarında olduğu gibi İtalya'da yaşayan gençler bu duruma oldukça pozitif yaklaşıyor.

Gençlerin yorumlarından önce bir hatırlatma yapalım:

İtalya'da bir espresso içmek  2-3 saniyenizi bile almaz. Amaç günün belli zaman dilimlerinde enerjinizi yükseltmektir. Arkadaş otur da iki lafın belini kıralım diyemezsiniz. Adettendir ayakta içersiniz kahvenizi... Ha birde öyle laptopunuzu alıp öyle saatlerce oturamazsınız bu barlarda. Roma'sında bile wi-fi bulunan kafeler oldukça nadirdir. Gerçi biz bir ıslak mendil bile bulamıyorduk;bizim gibi ıslak mendile birden fazla görev atfeden Türkler için zor bir durumdu doğrusu:)

Şimdi tüm bu anlattıklarıma bakacak olursak 18-25 yaş aralığında olan İtalyan gençleri için Starbucks'ın ülkelerine gelmesi güzel bir gelişme. Hatta sadece wi-fi için bile gidilir diyenler var. E tabii bunun bir de gençler arasında yarattığı bir imaj algısı var. Bazı gençler başka ülkelerde gittikleri bu dükkanların kendi ülkelerinde açılmasını gurur verici olduğunu düşünüyor.

Bunların dışında Starbucks'ta satılan kahvelerin boyutları, servis edilme şekilleri İtalyan kahvelerine göre daha gösterişli.. Bu da gençlerin farklılık arayışlarını tatmin ediyor...

"Moka potlar intihar edecek"

"Bir İtalyanın Starbucks'ta içtiği her kahve için, bir moka pot intihar edecek" diyen 70'lerindeki bir amcamız bu durumun İtalyan kahve geleğini yok edeceği görüşünde...

Moka potlar İtalyanların biricik geleneksel kahve pişirme makinesi;)

Hatta Mc Donald's ın zaten yeteri kadar İtalyan topraklarını işgal ettiğini daha fazla Amerikan girişimini istemediklerini söyleyenler bile var.



Yorumlara baktığımızda genelde 50 yaş ve üzeri İtalyanlar konuya daha duygusal yaklaşıyor. Çoğunluk "onlar bizim gibi kahve pişiremez, bizi yakalamaları çok zor" diyerek kızgınlıklarını dile getiriyorlar.

İlginçtir bazı bar sahipleri ise bu durumun rekabeti artıracağı ve daha kaliteli kahve yapma konusunda piyasayı canlandıracağı yorumunda bulunuyor.

Schultz'a göre ise Starbucks'ın İtalya'daki kaderi sadece oraya giden turistlerin değil, İtalyan müşterilerinin de kalbini gerçekten kazanmaya bağlı...

Bitirirken....

Un caffe per favore  ;)






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder